Bazı insanlar sadece görev yapmaz, iz bırakır. Bazı liderler sadece yön göstermez, yol olur.
Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Akay, işte bu nadir insanlardan biridir.
Bir fabrikanın bacasından çıkan duman, yalnızca üretimi değil; aynı zamanda umudu simgeler.
14 yıl önce görevine başladığında, birçok kişi onu yalnızca yönetsel bir figür olarak görebilirdi.
Ama zaman gösterdi ki; Hüseyin Akay, yalnızca kararlar alan bir yönetici değil, insan inşa eden, nesil yetiştiren, sorumluluk aşılayan bir bilgedir.
Onun liderliğinde şekillenen bu büyük dava, sadece Kayseri Şeker’in büyümesiyle sınırlı değildir. Bu yolculukta yetişen nice kıymetli isim, bugün Boğazlıyan’a, bölgeye ve hatta ülke tarımına yön veren güçlü bir kadro oluşturmuştur.
Harun Halıcı, Dursun Yıldız, Ümit Korkmaz, Gökhan Güzar, Mehmet Kayadelen, Semih Sezer gibi isimler, Akay’ın vizyonunda yoğrulmuş; sorumluluk, liyakat ve sadakat bilinciyle bu bayrağı ileriye taşımışlardır.
Ama bu hikâyenin en anlamlı tarafı, vefa ile örülmüş olmasıdır.
Sayın Akay, yanında görev verdiği her bir isimle sadece iş ilişkisi kurmadı; onları dinledi, onlara inandı ve güven duydu.
Menderes Baran, Türker Karaman ve Zafer Aygüner gibi kıymetli isimler de bu güvenin kıymetini bilmiş, bu liderliğin hakkını vermiş ve Boğazlıyan’ın toprağında derin izler bırakmışlardır.
Her biri bugün, Akay’ın ilminden, sabrından ve ferasetinden feyz almış birer yol arkadaşına dönüşmüştür.
Bu kadrolar yalnızca bugünün değil, yarının da teminatıdır.
Sayın Akay’ın en büyük başarısı, geride yatırımlar kadar vefalı yürekler bırakmış olmasıdır.
Çünkü insan, en çok ardında bıraktığı gönüllerde yaşar.
Ve o gönüllerde Hüseyin Akay adı, bir liderden çok daha fazlasıdır: bir öğretmen, bir abidir.
Fedakârlığın, samimiyetin ve tevazunun ete kemiğe bürünmüş halidir.
Bugün Kooperatif’in, Şeker Fabrikası’nın ya da iştiraklerin herhangi bir köşesinde çalışan biri, onun dokunuşunu mutlaka hisseder.
Bir sözünde, bir bakışında, verdiği bir görevde o derinlik vardır.
O, sadece bir başkan değil; bir mekteptir.
Allah ömrüne bereket, davasına kuvvet versin.
Çünkü bizler, onunla çalışmayı bir görev değil; bir şeref, bir vefa borcu olarak görüyoruz.
Teşekkürler Başkanım... İyi ki varsınız.