Boğazlıyan sevdalısı, memleket milliyetçisi, hayırsever iş insanı Çelikel Tarım’ın sahiplerinden Bekir Türkmen, son günlerde sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda Cavlak Bölgesi’ne yapılan otelin siyasi malzeme olarak kullanılmasına ve otel üzerinden iftiralar atılmasına son derece tepki göstererek, iftiracılardan özür dilemesini istedi.
Otel’in Belediye Başkanı Gökhan Coşar tarafından kendilerine peşkeş çekildiği yönündeki söylemlerin tamamen asılsız, çirkin bir yaklaşım ve bilgiden yoksun bir açıklama olarak değerlendiren Türkmen, “Ben de bu memleketin evladıyım. 31 yıl önce Konya’ya hicret ettim ve o zamandan günümüze tek hayalim doğup büyüdüğüm ilçeme yatırım yaparak istihdam oluşturmak ve ekonomiye katkı sağlamaktı. Allah’a şükür Organize Sanayi Bölgesi’nde binlerce istihdam sağlayacak olan yatırımların temellerini attık. 2019 yılında Belediye Başkanı Gökhan Coşar’ın ricası ve ısrarları doğrultusunda ilçeye ve özellikle Boğazlıyan’a gelen yatırımcılar mağdur olmasın diye otel inşaatına başladık.
Ama şu seçim sürecinde gördük ki içimi acıtan, beni ailemin karşısında ezik duruma düşüren bir takım paylaşımlarla siyasi malzeme olarak iftira boyutuna varan paylaşımlar yapılmış. Benim alnım açık, başım dik. Yapmış olduğumuz otelin ne Belediye ile ne de belediye şirketleri ile hiçbir alakası yok. Allah yakışan iftiralardan korusun” dedi.
İftirayı atan ve bedelini yüz milyon TL olarak söyleyen arkadaşa otelin bitmiş haliyle 50 milyon TL.’ye devretmeye hazır olduğunun altını çizen Türkmen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Üzerimize atılan ciddi bir itham var. Seçim sürecinde Boğazlıyan’a gelmeyi düşünmüyordum. Bizim sevenimiz, hatırımızı sayan insanlarımız da çok. Atılan bir iftira uğruna son anda kararımı değiştirerek en azından burada bir temasa geçip atılan iftiraların yalan olduğunu, asılsız ithamlar olduğunu anlatmak için geldim buraya. 
Bu otelin bulunduğu yer kesinlikle Belediye’nin değil. En ufak bir Belediye’nin şirketinin malı değil. Gökhan Başkan buraya Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapısıyla beraber, hatta OSB’den önce de Boğazlıyan’ın ciddi manada otele ihtiyacı vardı. Cavlak bölgesine otel yapımı yıllardır söylenirdi ama bir türlü gerçekleşmezdi, hep hayalde kaldı. Gökhan Başkan, Organize Sanayi Bölgesi’yle beraber İPARD Projesi çıkartalım, buraya gelen misafirler Sarıkaya’ya, Kayseri’ye, Kozaklı’ya göndermek zorunda kalmayalım diye düşünmüşler. Bu şirketi 2019 yılında kurmuşlar. Pandemi süreciyle birlikte bu süre bayağı uzamış. Ama projenin çıktığı tarih 2019. Biliyorsunuz İPARD’da teklifler Euro ile alınıyor o günkü kurla beraber TL’ye çevriliyor işi bitirip hak edişten sonra da TL üzerinden ödeme yapıyor. Biz bu işi kucağımızda bulduk.”
MEMLEKETİME YATIRIM YAPMAK EN BÜYÜK HAYALİM
31 yıl önce göç ettiği Konya’da hep Boğazlıyan’a yatırım hayali kuran Hayırsever İş İnsanı Bekir Türkmen, “Memleket sevdalısı birisi olarak Organize Sanayi Bölgesi’ne yatırım yapma kararı aldık. 2021 yılında Gökhan Başkan, Abi dedi ki böyle böyle bir projemiz var. Ben de çıraklığını yapmadığım bir işin ustalığına soyunmam. Ben ticaret erbabıyım. Benim böyle bir düşüncem olmaz dedim.
Yatırımcı bulamadık, projemiz hazır, İPARD’tan destekler çıktı, şu anda şirketler hazır. Zaten içi de boş şirketler. Hani diyorlar ya, kimlere peşkeş çekildi. Peşkeş çekilebilmesi için öncelikle şirketin sermayesinin olması lazım, mal varlığı olması lazım. Elle tutulur bir emtia olması lazım ki peşkeş çekilsin. Kaldı ki biz bu şirketi devraldığımızda daha çivi çakılmamıştı. Tabii bu süreçte Gökhan Başkan’ın o samimiyetine, tabiri caizse memleketi için yalvarır vaziyette üstümüze gelmesine, biz de ailemizle istişare ettik. Aileden çıkan konsensüste otel işine girmeme kararı çıktı. Tabii ben de ailenin bir büyüğü olarak memleketimizin geleceği için, hatırı için girmemiz gerektiğini söyleyerek sağolsun ailem, çocuklarım, kardeşlerim, yeğenlerim beni kırmadı.
Yüzmilyon lira gibi bir değerden bahsediliyor ki, cahilliğinden ya da art niyetli olduğunu düşünüyorum. Bir matematik bilen insanın bu rakamları telaffuz etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Arkadaşın eğitim durumu nedir onu da bilmiyorum. Benim kimseye karşı bir husumetim yok, memleket sevdalısı biri olarak bu işe girdik ama hep ailemden tepki aldım. Memleketim memleketim diyordun memleket sevdalısı biri olarak insanların sana görmüş olduğu, layık gördüğü muameleyi gördün mü derken ben hayatımda ilk defa bir büyükleri olarak onların karşısında ezildiğimi hissettim” dedi.
BİR BELEDİYE ŞİRKETİ NASIL DEVREDİLE BİLİR Kİ?
Bir Belediye şirketinin bir başka şahsa devredilmesinin zor olduğunu anımsatan Türkmen, sıfır sermayeli şirketi şahıslardan devraldıklarını dile getirerek, “Belediye burada sadece mihmandarlık yapmıştır. Yol gösterici oluyor. Gökhan Başkan’ın şahsının ve şahsi destekleriyle oldu” dedi.
İş insanı Bekir Türkmen, “Bir belediye şirketinin devredilmesinin zor olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki biz bir şirket aldık ama bu şirketler şahıs şirketiydi şahıstan devraldık. Burasının Belediye ile hiçbir alakası yok. Aldığımız şirketin sermayesi sıfırdı ve tek bir çivi dahi çakılmamıştı. Kaldı ki bu şirketi kapatmaya çalışsalar üstüne para harcamaları lazım. 
Belediye burada sadece mihmandarlık yapmıştır. Yol gösterici oluyor. Gökhan Başkan’ın şahsının ve şahsi destekleriyle oldu” şeklinde konuştu.
31 YIL ÖNCEKİ ZİHNİYET HALA BOĞAZLIYAN’DA YAŞIYOR
Boğazlıyanlı hayırsever iş insanlarından, memleket sevdalısı, Çelikel Tarım Şirketi sahiplerinden Bekir Türkmen, konu ile ilgili açıklamasını daha sonra şöyle sürdürdü:
“Ben burada değilim. 31 yıldır Konya’da kalıyorum. Ben Konya’ya giderken hayalim memleketime bir yatırım yapmaktı. Allah’ım bu günleri bana nasip etti ama bugünkü yapılan iftiraları gördükten sonra, küçük olsun benim olsun zihniyetinin hala Boğazlıyan’ı terk etmediğini görmekten de üzüldüm. Ben gideli 31 yıl olmuş ama 31 yıldır hala değişmeyen insanların olduğunu gördüm. 
Şahsıma, aileme, şirketime atılan bu iftiradan son derece üzüntülüyüz. İsimlerini zikretmeyeceğim ama isimlerinin baş harflerini vererek kendi etrafındaki insanlarla mesaj gönderdim. Bu iftirayı attığı mecralardan bir özür beklediğimi, bunun en doğal hakkım olduğunu müteakiben kendisine ulaştırdım ama şu ana kadar özür beyanı olmadı.
M. Ö. İsimli bir arkadaş ile o siyasi partinin geçmişten gelen söz sahibi arkadaşla görüştüm, mesaj gönderdim. M.Ö. şahsi olarak hem şahsımdan, hem ailemden ciddi anlamda özür diledi ama hatayı yapan o değil, iftirayı atan o olmadığı için bu özrü kabul etmedim. V.Ş. isimli yine o partinin insanlarından. Kendilerini isimleri söyleyerek deşifre ekmek istemiyorum. Eğer iftira olduğu ile ilgili bir dava açılırsa o zaman isimlerini açıklar, şahit olarak da yazdırabilirim. Onunla da bir mesaj gönderdim. Özür beyanı gelmeyince bu basın toplantısını memleket sever, namuslu, şerefli bir iş adamı olarak bu yapmayı gerekli gördüm ve şunu söylemek istiyorum. Kaldı ki ben bu memleketin insanıyım. Dilim dönüyor, gücüm yetiyor her bir mecrada hakkımı savunabiliyorum ama benim yerime yabancı bir yatırımcı gelmiş olabilir, bu memlekete güvenip yatırım yapmış olabilir, bu iftiraların altında ezildikçe ezilirdi. 
Ben şahsım olarak değil buraya gelen bütün yabancıların da Bekir Türkmen olarak bundan sonra mihmandarlığını yapmayı düşünüyorum. Onlara yapılacak en ufak şeyin hem memleketime, hem şahsıma olduğunu addediyorum. Onun için herkes müsterih olsun. Ben buradan yıllardır göç veren bir memleketin insanı olarak 31 yıl önce ben de hicret etmiştim. Ama hep dönüş hayalim vardı. Belki tamamen dönmeyeceğiz ama inşallah memleketime ciddi istihdamlar sağlacağız. Ben sizin aracılığınızla memleketini seven şu an Boğazlıyan’ın dışında yaşayan, ekonomik durumları yerinde olan tüm memleket sevdalılarına, siyasi görüşü ne olursa olsun en içten çağrılarımı iletiyorum. Lütfen gelsinler bu nadide memlekete yatırım yapsınlar. Göçü tersine çevirelim, bu şehrin nüfusunu ve gelir seviyesini artıralım. Bu dedikoduların altında yatan ana sebeplerden birisi emin olun işsizliktir. Çünkü gelirin olduğu yerde, işin olduğu yerde insanlar ne dedikoduya zaman bulurlar ne de fırsat bulurlar.

Küçük kafalı insanlar dedikodu yapar kişileri konuşur, orta kafalı insanlar olayları konuşur. Büyük kafalı insanlar da projeleri konuşur. Ben bundan önceki CHP’li Belediye Başkanı olduğu dönemlerde de projeleri konuşurduk. 
Gökhan Başkan’dan önceki hayallerimi Gökhan Başkan gerçekleştirdi. Ben müteşekkirim. Şahsım adına değil, memleketim adına müteşekkirim. 
Medarı iftiharımız Şeker Fabrikası var. Bugün Organize Sanayi Bölgesi tamamlandığında bunun çarpan etkisi şeker fabrikası 10, 20, 30 çarpılarını görecek. Emin olun Boğazlıyan çok ciddi göç alacak ve ticaret hacmi bugün belki muhaliflik yapan, buraya karşı gelen esnafların bile buradan ne kadar kazanımlar elde edebileceğini düşünecek.” dedi. 
Bu zamana kadar, benim hiçbir zaman kimsenin malında, mülkünde gözüm olmadı, olmaz da. Ben Atamızdan, babamızdan, ailemizden aldığımız örf, adet, terbiye, anane ile helal lokma üzerinedir. Bugüne kadar helal lokma kazandık, Rabbim inşallah bundan sonra da bize haramı nasip etmesin. Kaldı ki benim kökenim, geçmişimi burda ki insanların çoğu bilir. Aile yapımı çoğu bilir. Benim ne kadar memleket sevdalısı olduğumu Konya’ya gelen, bunun A Partisi, C Partisi’ni gözetmeden herkese sinemizi açtığımız, ne işleri var ise hazır olduğumuzu, bizi ziyaret eden bütün Boğazlıyan ve çevre köylerdeki, hatta Yozgat’ın diğer ilçe ve köylerinden gelen Yozgatlı hemşehrimiz diye biz hepsine kapımızı sonuna kadar açar elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışırız. Bundan sonra yine oluruz. O iftirayı atan şahısın yarın Konya’da bir işi olsun “Şeref sözü” veriyorum gücümün yettiğince de yanında olurum. Ama ben baş harflerini zikrettiğim insanlarla da mesaj olarak, özür dilemek küçülmek değildir, özür dilemek bir erdemliliktir diye de söyledim. Keşke o gün o özürü dilemiş olsa idi, ben açıklamaları yapmamış olsaydım. Çünkü o da memleketimin bir insanı. Dört tane aday var. Ben hepsine de başarılar diliyorum. İnşallah layık olan kazansın. Bu tür sansasyonel haberleri siyasi rant kazanmak için yapmanın etik olmadığını üstüne basa basa söyledim. Uslubü asla tasvip etmiyorum.
İlçemi seviyorum, Boğazlıyanlı hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.