Bundan 14 yıl önce, Kayseri Pancar Kooperatifi’ne kayyum olarak atandığında önünde yalnızca yönetsel sorunlar yoktu; güvenin, üreticinin morali, fabrikanın itibarı ve geleceğiyle ilgili büyük bir çöküş tehlikesi vardı. Ama o yılmadı. Sessizce çalıştı. Gövdesini taşın altına koydu. Şekerin sadece fabrikada değil, tarlada üretildiğini bilen bir anlayışla geceyi gündüze kattı.
Akay, yönetmeye değil, hizmet etmeye geldiğini her adımında gösterdi. Şeker fabrikaları modernize edildi, borçlar düzene girdi, çiftçinin alın teri zayi edilmedi. Bugün Kayseri Şeker, Türkiye’nin en güçlü tarım kuruluşlarından biri haline geldiyse, bu bir tesadüf değil; Hüseyin Akay’ın aklıyla, kalbiyle, omuzlarıyla inşa ettiği bir başarıdır.
Onun liderliği sadece rakamlarla anlatılamaz. Çünkü Akay’ın hikâyesi, asfalt yollarda değil, toprakta yazıldı. Her bir pancar üreticisinin duasında, her fabrikanın yükselen bacasında onun izleri var. Zira o, fabrikaları büyütürken üreticinin gönlünü ihmal etmedi. Her zaman mütevazı oldu, her zaman sahada kaldı.
Hüseyin Akay’ı farklı kılan sadece başarıları değil, duruşuydu. Adaletiyle, kimseyi ötekileştirmeyen yönetim anlayışıyla, kirli pazarlıkların uzağındaki ilkeleriyle, siyasetin gölgesine sığınmadan devleşti. Onun adı, kooperatifçilik tarihine sadece bir yöneticinin değil, bir halk adamının adı olarak yazıldı.
28 Mayıs 2025... Dördüncü kez üreticiyle buluşacağı seçimli genel kurul... Bu sadece bir seçim değil, bir teşekkürdür. Vefanın, sadakatin, güvenin, emeğe saygının adıdır bu gün. Çünkü çiftçi iyi bilir: Hüseyin Akay demek bereket demek, istikrar demek, huzur demek. Onunla birlikte sadece pancar değil; sevgi, saygı, birlik ve dirlik de büyüdü.
Elbette yine ortaya çıkacak birileri. Kimlik peşinde olanlar, menfaat derdinde olanlar, gölgede kalmış hırslarıyla sahneye çıkacak. Ama tarih defalarca gösterdi ki, bu millet makamla değil, karakterle büyüyeni ayakta alkışlar. Ve üretici bilir: Sahip çıkılmazsa kaybedilir. Ama Akay gibi bir liderin kıymetini bilen Anadolu çiftçisi, vefayı sandıkta yazmayı bilir.
Çünkü onlar Akay'la sadece başkanlarını değil, yarınlarını seçiyor.
O yüzden bu seçim bir şahsı değil, bir anlayışı, bir mirası, bir duruşu seçmek demek.
Ve o duruşun adı çoktan yazıldı:
Hüseyin Akay — Toprağın vicdanı, üreticinin umudu.